Ben Nurten KÜÇÜKÇAKIR; Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü 2012 mezunuyum.

2011 yılının güz yarıyılında ERASMUS Programı ile Macaristan Gödöllö Szent Istvan Üniversite’sinde öğrenim gördüm. Gideceğim ülkenin karar aşamasında yüzlerce yorum okudum, fikir aldım ve önceki yıllarda Erasmus Programı ile çeşitli ülkelere giden pek çok arkadaşımın tecrübelerini dinledim.  Tüm bunlardan sonra Macaristan’a gitmeye karar verdim. Macaristan’ı tercih etmemdeki en önemli etken derslerin denkliği idi. Malum son senemde gittiğim için okulumun uzamaması ve problem yaşamamak adına %100 denklik olsun istiyordum. Tercihimi etkileyen bir diğer faktör de ekonomik durum oldu. Şöyle ki; para birimi olarak forint kullanıyorlar. Günümüzde 100 Forint=2.43 TL Hibeyi Euro olarak aldığımızı düşünürsek Macaristan’da yaşam, gezip tozmak oldukça rahat.

Orada geçirdiğim zaman zarfında hiç zorluk yaşamadım. Türk kültürüne benzeyen çok yönleri var. Mesela bazı kelimeleri bizden almışlar. Macarca’da kapu; kapı demek, kave; kahve demek, alma; elma anlamına geliyor vb. Üstelik Türkleri de çok seviyorlar. Ulaşım inanılmaz kolay ve rahat. Otobüs ve hızlı trenler ile nerdeyse her yere gitmeniz mümkün. Ben daha çok hızlı treni tercih etmiştim. Gödöllö’den başkent Budapeste’ye tren ile ulaşım yarım saat sürüyor.

Erasmus Programına dahil olmak ve Macaristan seçeneği hayatımda aldığım en doğru kararlardan birisiydi. Bol bol gezdim, anılar biriktirdim ve güzel dostlar kazandım. Tabiki bir o kadar da ders çalıştım ve hiç ders bırakmadan ülkeme döndüm. Üniversite öğrenim hayatınızda edinebileceğiniz mükemmel bir deneyim, herkese tavsiye ederim.

Merhaba,

Üniversiteye başladığım ilk gün, yurtdışına nasıl gidebileceğimi araştırmaya başladım. Zaman içerisinde kıymetli bir dostumdan ERASMUS Öğrenci Değişim Programı diye bir şeyin var olduğunu öğrendim. Okulumuz bu programa dahildi ve Avrupa’da ki pek çok üniversite ile anlaşması vardı.

Gerekli prosedürleri yerine getirerek , hem yazılı hem de sözlü sınavlara girdim. Heyecanlı bekleyişin ardından, hiç beklemediğim bir anda sonuçlar açıklandı. Evet, listedeydim!!

Ben çok şey öğrenebilmek adına tercihimi İtalya üniversitelerinden yana kullandım. Çünkü İngilizce bilgim vardı fakat İtalyancayı bilmiyordum. Benim zamanımda çok tercih edilen bir ülke de değildi. Böylece daha çok yalnız kalacaktım ve dillerini öğrenmek zorunda olacaktım. İtalyanın Lazio bölgesinde bulunan Viterbo’da ki, Università degli Studi della Tuscia (University of Tuscia) ile okulumuzun karşılıklı anlaşması vardı ve tercih ettim.

Eğitim-öğretimimin ikinci yılında güz dönemi için Viterbo’ ya gittim. Her şey elbette toz pembe değildi. Ancak bana katmış olduğu tecrübeler çok değerli… Güçlü bir eğitim sistemleri var. Fakat uyarmam gerekir, İngilizce o zamanlar pek geçerli değildi. Eğer hala öyleyse biraz İtalyanca temeli oluşturarak bu üniversite için tercih yapmanızı öneririm. Enerjisine gelince.. Çok farklıydı.  İyi ki gitmişim!

Tabii benim ERASMUS öğrenciliği maceram burada sona ermedi. Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne 2008 yılında başladım. İkinci sınıfa İtalya’da devam ettim ve döndüm evet. Fakat bizlerde üçüncü sınıfta zorunlu staj yapma kuralı vardı. Ve bende üçüncü sınıf stajımı  ERASMUS öğrencisi olarak yapabilmek için yine prosedürlere uyarak sınavlara girdim. Evet ! Yine listedeydim.. Bu kez gerçekten eğlenmek, eğlenirken de öğrenmek istedim ve Orta Macaristan'ın Gödöllő kasabasında yer alan Szent István Üniversitesini tercih ettim. Olumlu cevap gelince de gittim. Staj anlamında gerçekten benim için çok değerli üç ay geçirdim. Üniversitenin yapmış olduğu çalışmaların her aşamasında beni de dahil ettiler. Elbette Avrupa Birliği’nin imkanlarından faydalanıyorlar.. Kendi ülkemde, kendi üniversitemde erişemediğim pek çok şeye orada ulaştım.

Benim hayatımda ERASMUS öğrencisi olmanın yeri çok çok ayrıdır. Hayata daha geniş bir pencereden bakmamı sağladı. Vizyonum değişti. Farklı kültürden onlarca arkadaşım oldu. Bazılarıyla hala görüşüyoruz. Tarif edilemez bir duygu. Bambaşka hayatlar, bambaşka alışkanlıklar, bambaşka kültürler. Bir insanın yaşayabileceği en harika deneyimler bütün bunları görebilmek bence. Ve aslında şunu da eklemek lazım, ‘’ öğrenci imkanları ile’’ bu tecrübeleri yaşamak çok güzel. Yarın bir gün güzel işlerde, iyi pozisyonlarda görev alabilirsiniz. Bu pozisyonlar gereği yurtdışına çıkabilirsiniz fakat üzerinizde hep bir sorumluluk olacaktır. Ancak öğrenciyken tek sorumluluğunuz derslerinizi geçmek ve hibenizin tamamını alabilmek!

Sevgili öğrenciler, imkanlarınızı zorlayın ve bu programa dahil olmaya çalışın. Bilhassa kadın öğrenciler. Neden mi? Çünkü ileride evlat sahibi olduğunuzda onu en baştan her şeyiyle siz aramıza katacaksınız. Bu Dünya’ya katabileceğiniz değerler çok fazla ve vizyonunuz ne kadar geniş olursa Dünya o kadar çabuk evrilir, güzelleşir. Sevgiler..

                                                                                              Merve ÜÇKOL TUĞRUL